Charlotte Gilman kitabında feminist ideolojiyi bilimkurgu ile harmanlamayı başarmış. Kadınların erkek egemenliğine ihtiyaç duymadıklarını, erkekler olmadığında neler yapabileceklerini, güçlerini incelik ve zarafetle anlatan ütopik bir eser....
Charlotte Gilman kitabında feminist ideolojiyi bilimkurgu ile harmanlamayı başarmış. Kadınların erkek egemenliğine ihtiyaç duymadıklarını, erkekler olmadığında neler yapabileceklerini, güçlerini incelik ve zarafetle anlatan ütopik bir eser. Toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya ve kadınlık ve erkeklik kavramlarının tartışılmasına sebep olabildiğini düşünüyorum. İnandığımız tüm kalıpların ütopik bir biçimde anlatılarak sorgulanması beni etkiledi. Her genç kadının ve özellikle erkeklerin okumasını dilediğim bir eser. Biz kadınlar olarak bazı şeylerin farkındayız fakat erkeklerin bu konuda eksik olduklarını ve böyle eserlerle bakış açılarını değiştirebileceklerini düşünüyorum. '' Onlar kız kardeşti, büyürken birlik ve beraberlikle büyüyorlardı rekabetle değil, birlikte hareket ederek..''
''Mesele şu ki ileriye doğru tek bir adım atmak bile korkutucudur. Bu yüzden elini taşın altına koymak ve gerçekçi bir çaba göstermek istemiyorsun. Şu anda keyif aldığın şeyleri feda edecek kadar değişmek istemiyorsun; örneğin oyun oynayarak ve...
''Mesele şu ki ileriye doğru tek bir adım atmak bile korkutucudur. Bu yüzden elini taşın altına koymak ve gerçekçi bir çaba göstermek istemiyorsun. Şu anda keyif aldığın şeyleri feda edecek kadar değişmek istemiyorsun; örneğin oyun oynayarak ve hobilerinle ilgilenerek geçirdiğin zamanı feda edemiyorsun. Başka bir deyişle yaşam tarzını değiştirme cesaretine sahip değilsin. Birtakım şikayetlerin veya kısıtlamaların olsa da, her şeyin olduğu gibi kalması sana daha kolay geliyor.''