Geri
Sırça Köşkİnsan psikolojisine dokunan ve toplumsal hayattan izler taşıyan hikâyelerle tanışmaya hazır mısınız? Öyleyse usta yazar Sabahattin Ali'nin Anadolu'nun kırsal bölgelerine dikkat çektiği Sırça Köşk isimli kitabını okuyabilirsiniz. Yazarın hem masal hem öykü türünde kaleme aldığı Sırça Köşk, gençlere ve yetişkinlere sade bir dille hitap ediyor. Gelin, toplumsal sorunlara temas eden bu eseri yakından inceleyelim.'Sırça Köşk' adlı kitabı neden okumalısınız?Sırça Köşk; dördü masal, on üç tanesi öykü olmak üzere toplam on yedi bölümden oluşuyor. Halkı uyutmak için söylenen yalanlar ve etkileri üzerine çarpıcı bölümlerin bulunduğu eserde liyakatin öneminden ve gerekliliğinden sıkça bahsediliyor. Yazar, okura liyakatin olmadığı yerde nelerin yaşanabileceğine dair ince mesajlar veriyor. Ayrıca hikâye ve masallarında mahalle baskısı, kadının toplumdaki değeri, ırkçılık, doğanın hunharca tahrip edilmesi gibi toplumsal meselelere ve çevre sorunlarına da değiniyor. Sırça Köşk'ü okuyarak cumhuriyetin ilk çeyreğinde toplumun ekonomik durumuna, modern devlet anlayışının yöneticiler tarafından ne ölçüde kavrandığına ve uygulandığına dair fikir edinebilirsiniz. Politik gelişmeler ve toplumda dezavantajlı grupların hayat hikâyeleri üzerinden dönemin ruhunu anlayabilirsiniz. Sabahattin Ali'nin betimlemeleri ve büyüleyici anlatısı sayesinde hayal gücünüzün sınırlarını zorlayabilir, her hikâyeyi merakla okuyabilirsiniz.Bunları biliyor muydunuz?1940'lı yıllarda basılan Sırça Köşk'ün yönetime başkaldırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığını biliyor muydunuz? Sabahattin Ali eserini 40 yaşındayken yazar ve bu, vefatından önce kaleme aldığı son eseridir. Sırça Köşk'ün ilk basımı çok partili hayata geçiş denemelerinin yapıldığı ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecine girdiği 1947'de gerçekleşir. Bir dönem yasaklanan Sırça Köşk, günümüzde çok satan eserler arasında yer alır. Realizm akımından etkilenen Ali, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının iskeletini oluşturun yazarlar arasında anılır. Özellikle öykü türünde kendinden sonraki kuşaklara yön verir. Bazı şiirleri de özgün müzik tarzıyla tanınan Edip Akbayram, Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli gibi birçok sanatçı tarafından bestelenir. Ciltli olarak pek çok kez basılan Sırça Köşk, e-kitap formatında Yakamoz Yayınları tarafından yayımlanır.Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimizTürk edebiyatının değerli yazarlarından Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk isimli kitabını severek okuduysanız yazarın diğer eserlerinin hızla erişilebilir e-kitap formatlarını da inceleyebilirsiniz. Dijital yayıncılık anlayışının sunduğu imkânlardan yararlanarak aşk ve yalnızlık üzerine psikolojik bir anlatı olan Kürk Mantolu Madonna'ya ve yazarın ilk romanı olan Kuyucaklı Yusuf'a hızlıca erişebilirsiniz. Yazarın birçok kitabını uygun fiyat avantajıyla satın alabilirsiniz.
Çavdar Tarlasında Çocuklar”, büyümekten korkan bir ruhun dünyaya tutunma çabasıdır. Holden, yalnızca bir genç değil; masumiyeti korumak isterken kendi içindeki boşluğu seyreden bir aynadır. Roman, kaybolmakla korunmak arasındaki ince çizgide, insanın kendine dönük en dürüst itirafını fısıldar.
Detaylı İnceleme
Bu romanın konusu, güya büyümenin karmaşasını anlatıyor. Ancak bence, büyümemeyi tercih eden birinin hikâyesi desek daha doğru olur. Çünkü baş karakter Holden Caulfield, dünyayla bağını koparmış bir genç. Sürekli eleştiriyor, sürekli bir şeyleri protesto ediyor gibi. Fakat bence en çok eleştirilmesi gereken kişi, kendisi.
Holden’ın derdi çocukluğu korumak değil; sorumluluklardan kaçmak. Masumiyet onda bir değer değil, sadece bir bahane. Ve bunun bir nedeni yok. Kitapta bu sebebi okuyamıyor oluşum beni çok yordu. Dili de sıkıcı geldi — sürekli tekrarlayan küfürler, olaylar ve bir yere varamayış…
Gerçekten bitsin diye dua ettim resmen. ;)
Bazı kitaplar sizi dönüştürür, bazılarıysa sadece oyalar. Çavdar Tarlasında Çocuklar ne yazık ki benim için ikinci gruptaydı. Edebi değerine saygı duysam da bana hiçbir şey katmadı. Holden’ın hikâyesinde bir anlam aradım ama bulamadım. Bu yüzden okumanızı tavsiye etmiyorum.. :)
Detaylı İnceleme
Holden’ın derdi çocukluğu korumak değil; sorumluluklardan kaçmak. Masumiyet onda bir değer değil, sadece bir bahane. Ve bunun bir nedeni yok. Kitapta bu sebebi okuyamıyor oluşum beni çok yordu. Dili de sıkıcı geldi — sürekli tekrarlayan küfürler, olaylar ve bir yere varamayış…
Gerçekten bitsin diye dua ettim resmen. ;)
Bazı kitaplar sizi dönüştürür, bazılarıysa sadece oyalar. Çavdar Tarlasında Çocuklar ne yazık ki benim için ikinci gruptaydı. Edebi değerine saygı duysam da bana hiçbir şey katmadı. Holden’ın hikâyesinde bir anlam aradım ama bulamadım. Bu yüzden okumanızı tavsiye etmiyorum.. :)
Henüz alıntı eklenmemiş.